Geçen ayki sayfa görüntüleme sayısı

1 Mayıs 2010 Cumartesi

10 SORUDA MORTGAGE

Dar gelirliye vergi avantajı getirmeyen İpotekli Konut Finansmanı Yasası'nın tek avantajı, uzun vadede değişken faizle borçlanma olanağını getirmesi. Ancak Türkiye'nin borçlanma ihtiyacı sürdüğü, enflasyon ve faiz oranları düşmediği sürece, konut faizlerinin de düşmesi mümkün değil.

1- Konut finansmanı ne demek?
Konut edinmeleri amacıyla tüketicilere kredi kullandırılması, konutların finansal kiralama yoluyla tüketicilere kiralanması, sahip olduğu konutların teminatı altında tüketicilere kredi kullandırılmasıdır. Bu kapsamda kredilerin yeniden finansmanı amacıyla kullandırılan krediler de konut finansmanı kapsamındadır.

2- Mevcut sistem nasıl işliyor?
- Bankalar tüketiciye, evin tapusunu teminat olarak ipotek altına alıp 20 yıla kadar, aylık yüzde 1.50'ye kadar inen sabit faizlerle kredi veriyor. 100 bin YTL'lik kredinin aylık ödemesi 1613 YTL'ye geliyor. Dolar veya Avro cinsinden 20 yıllık 100 bin YTL karşılığı kredinin yüzde 0.7 faiz oranı ile aylık ödemesi ise 888 YTL.

3- Yeni yasa ile bu faizler düşecek mi?
-Hayır, kısa ve orta vadede faizler düşmeyecek. Yeni yasa konut kredilerinin ikinci piyasada menkul kıymetleştirilmesini sağlayacak. O zaman bankalar kredileri uzun vadede fonlama imkânı bulacakları için, uzun vadede faizler düşebilecek. Ama Türkiye'nin borçlanma ihtiyacı sürdüğü, enflasyon ve faiz oranları düşmediği sürece, faizlerin düşmesi mümkün değil.

4- Faizler düşmeyecekse tüketici açısından kısa vadede ne gibi bir faydası var?
-Yasanın tüketici açısından kısa vadede büyük avantajı yok. Uzun vadede Türkiye'nin borçlanma faizlerinin düşmesi durumunda var. Ancak mevcut konut kredileri uygulamasında, tüketicilere yüklenen faiz üzerinden yüzde 15'lik stopaj uygulanıyor. Bu yasa ile bu stopajın kaldırılması, yapılacak ikincil düzenlemelerle kesinleşecek. O takdirde bir maliyet avantajı doğabilecek. Yasa 2008'de yürürlüğe gireceği için bu avantajın tüketiciye yansıması da gecikecek.

5-Kredi kullandırılabilecek konutların kapsamı genişliyor mu? Arsa sahiplerinin ev yapması, tamamlanmamış, inşa halindeki konutların durumu nedir?
-Mevcut durumda zaten bu konutlar da bankaların konut kredisi kapsamındaydı. Kapsamın genişlemesi diye bir durum yok. Önemli olan, bankaların riski nasıl algıladığı. Yapı kullanım iznine sahip krediler zaman içinde menkul kıymetleştirildiğinde, bankalar bu kredileri kendi üstünde tutmayacakları için bu durum tüketici açısından avantaj oluşturacak. Ancak o zamana kadar bankalar bu kredileri kendi üstlerinde tutacaklar.

6- O halde konut finansmanı sistemi tüketiciye ne avantaj getirecek?
- Tüketiciye değişken faizle borçlanma imkânı getirildi. Sabit faizli anlaşmalarda tüketiciler erken ödeme yapabilecek. Ancak burada da yüzde 2 komisyon kesilecek. Onun dışında kısa vadede konut finansmanı ile mevcut konut kredisi sistemi arasında tüketici açısından büyük bir fark yok. Tüketicinin faizlerin düşme beklentisi varsa değişken faizli anlaşma yapması gerekiyor. Böylece faiz düştükçe tüketicinin aylık ödemesi de düşecek. Ancak faizler yükselirse bundan tüketici zarar görecek. Uzmanlar, her zaman kriz yaşayabilecek ülkelerde değişken faizli borçlanmadan uzak kalınmasını tavsiye ediyor.

7- Yasa, konut talebini patlatır mı?
- Reel faizler bu kadar yüksekken ve yeni yasa bir faiz avantajı sağlamıyorken yasa ile konut talebinde bir patlama yaşanması beklenmiyor.

8- Vergi avantajı getiriliyor mu?
-Hayır. Tasarıya Plan ve Bütçe Komisyonu'nda eklenen, ilk defa ev sahibi olacak çalışanların borç faizlerinin 100 bin YTL'lik kısmının gelir vergisinden muaf edilmesine ilişkin hüküm, genel kurulda metinden çıkarıldı. Buna karşın mevcut Gelir Vergisi Yasası'nın 74. maddesinin 4. fıkrasında, borçlanarak konut alıp bunu kiraya veren tüm kişilerin, borç faizlerinin tamamını, borç anaparasının ise yüzde 25'ini gelir vergisinden muaf etmelerine imkân tanınıyor. Böylece hükümet dar gelirlilerin kendi oturacakları evlerde vergi muafiyeti getirmezken kiraya vermek üzere ev alanlara çifte muafiyet olanağı tanıdı.

9- Tüketiciye finansman sağlayan kuruluşlar açısından gelen yenilikler neler?
-Tüketiciden alınan ipotek gibi teminatlar bir havuza konacak. Bu havuz, banka veya finansman kuruluşundan ayrılacak ve etkilenmeyecek. Bunlar ikincil piyasada alınıp satılacak. İkincil piyasada ipotek finansman kuruluşları kuruluyor. Bankalar tüketiciye ipotek karşılığında verdikleri kredileri bu kuruluşlara satarak daha farklı ve geniş finansman imkânlarına kavuşacak. Standardizasyon ve denetim sağlanacak.

10- Bu sistemin riski ne?
- İstikrar. İstikrar bozulduğu anda, bütün sistemin çökme ihtimali var. Mevcut sistemde bankalar bu kredileri verebilmek için çok daha kısa vadeli ve büyük oranda dövizle borçlanıyorlar. Bu durum faizlerin düşmesiyle yeni yasada öngörülen finansman sisteminin geçerli olacağı döneme kadar böyle devam edecek. Şayet bu arada ekonomideki istikrar bozulur, döviz fiyatları yükselir, faizler artarsa bankalar çok ciddi bir sıkıntıya girebilecekler. Yeni yasada iki defa üst üste ödeme yapamayan tüketiciden normal faizin yüzde 30 üzerinde temerrüt faizi alınacak. Ödemeler yapılamazsa tüketiciye evi satması için bir ay süre verilecek. Satamazsa banka tüketiciye o zamana kadar ödediği taksitleri verip evine el koyacak
Kaynak: Cumhuriyet -YAPI TEKLİF.COM

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder